Alkollü Sürücü Kaskodan Tazminat Alabilir Mi?
1/1/2025


Yargıtay içtihatları dikkate alınarak alkollü sürücünün (Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişiler veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen fakat alkollü içki almış kişiler) aracında oluşan hasarın kasko sigortası teminatı kapsamında olup olmadığında ilişkin yapılan tasnifte;
1-) Alkollü sürücü, kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu değil ise; aracında oluşan hasar, kasko sigortası teminatı kapsamındadır.
Kazanın oluşumunda alkollü araç sürücüsün kusurunun yanında, somut olaya bağlı olarak karşı araç sürücüsünün kusurunun bulunması, yoldaki bozukluk nedeniyle kurum veya kuruluş kusurunun bulunması, yola çıkan hayvanın kazanın oluşumunda kusurlu olması vb. durumlarda kazanın salt alkol etkisiyle gerçekleşmemiş olduğu açık olduğundan, araçta meydana gelen hasar, kasko sigortası teminatı kapsamındadır. Bu durumlarda sürücünün kaç promil alkollü olduğunun bir önemi bulunmamaktadır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02.02.2022 tarih ve 2021/7567 Esas, 2022/1432 Karar sayılı ilamı;
"...Kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda, trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zarar kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacaktır.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerekmektedir. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK.'nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiği benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).
Somut olayda; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetince alınan kusur bilirkişi raporunda; kazaya neden olan çöken yol kısmında gerekli önlem ve bakımının yapılmamasından dolayı dava dışı kurum ve kuruluşun % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce nöroloji uzmanından alınan bilirkişi raporunda alkolün kazanın oluşumunda münhasıran etkisi olmadığı belirtilmiş ve başvurunun kabulü ile 113.647,82 TL’nin avans faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı ... şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince yasal sınırın üstünde alkollü sürücünün yaptığı kazada aracın hasar gördüğü, zararın KSGŞ A.5.5. maddesi gereği teminat dışı olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
Kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün 0.53 promil alkollü olduğu saptanmış ise de, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve başka etmenlerin bulunmaması gerekir.
Dosya kapsamından ve alınan bilirkişi raporundan, davacıya ait araç sürücüsünün tek başına kazaya sebebiyet vermediği, dava dışı yolun yapımından sorumlu kurum veya kuruluşun % 100 kusurlu davranışı ile olayın gerçekleştiği, dolayısıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşılmaktadır. Buna göre İtiraz Hakem Heyeti’nce talebin teminat dışı olduğunun kabulü ile başvurunun reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir..."
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 01.07.2021 tarih ve 2021/2892 Esas, 2021/4044 Karar sayılı ilamı;
"...Kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün 1,13 promil alkollü olduğu saptanmış ise de, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve başka etmenlerin bulunmaması gerekir.
Dosya kapsamından ve kaza tespit tutanağından, davacıya ait araç sürücüsünün tek başına kazaya sebebiyet vermediği, dava dışı sürücünün de ikinci derece (%25) kusurlu davranışı ile olaya katılımının bulunduğu, dolayısıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşılmaktadır. Buna göre İtiraz hakem Heyeti’nce talebin teminat dışı olduğunun kabulü ile başvurunun reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir..."
2-) Alkollü araç sürücüsü, kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu ve 1.00 promilin altında alkollü ise; kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelmemiş olması durumunda hasar, kasko sigortası teminatı kapsamındadır.
Bu durumun tespiti için nöroloji uzmanı ve trafik konularında uzman bir bilirkişinin de yer aldığı kuruldan münhasırlık raporu alınarak olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerekmektedir. Yani sürücünün alkolsüz olması durumunda da aynı kazanın gerçekleşip gerçekleşemeyeceği incelenmektedir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22.11.2021 tarih ve 2021/4973 Esas, 2021/8805 Karar sayılı ilamı;
"...Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce; kaskolu araç sürücüsünün kaza anında 0,43 promil alkollü olduğu da gözetilerek, kazanın oluş şekli, kazanın meydana geldiği yer ve saat, karşı araç sürücüsünün davranış biçimi, yolun özellikleri (iniş eğimli ve virajlı oluşu) veya hava şartları gibi dış etkenlerin kazadaki etkisi değerlendirilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin (sürücünün alkollü olmaması halinde de kazanın gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığının) tespiti için, nörolog, sigorta hukukçusu ve makine mühendisinden oluşan 3 kişilik farklı bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir..."
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02.03.2022 tarih ve 2021/8958 Esas, 2022/3786 Karar sayılı ilamı;
"...Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Somut olayda; İtiraz Hakem Heyetince dosyaya sunulan belgelerden araç sürücüsünün kazadan yaklaşık 2 saat sonra alınan kan örneğine göre 0,010 promil alkollü olduğunun anlaşıldığı, araç sürücüsünün kaza anında yaklaşık 0,31 promil alkollü olduğunun sonucuna varıldığı, kaza tek taraflı olup, tamamıyla araç sürücüsünün kapalı olan yolun açık olduğunu düşünerek ani manevra yapması sonucu gerçekleştiği , kazanın oluşumuna etki eden başka bir hususun da mevcut olmadığı bu nedenle teminat dışı olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İtiraz Hakem Heyetince, kaskolu araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğu da gözetilerek, kazanın oluş şekli, karşı araç sürücüsünün davranış biçimi, yol veya hava şartları gibi dış etkenlerin kazadaki etkisi değerlendirilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin (sürücünün alkollü olmaması halinde de kazanın gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığının) tespiti için, nörolog, sigorta hukukçusu ve makine mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir..."
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 28.06.2021 tarih ve 2021/15097 Esas, 2021/3716 Karar sayılı ilamı;
"...Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce; kaskolu araç sürücüsünün kaza anında 0,57 promil alkollü olduğu da gözetilerek, kazanın oluş şekli, karşı araç sürücüsünün davranış biçimi (çarpma öncesi 7 metrelik fren izi bırakmasına rağmen çarpışmayı önleyememesi), yol veya hava şartları gibi dış etkenlerin kazadaki etkisi değerlendirilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin (sürücünün alkollü olmaması halinde de kazanın gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığının) tespiti için, nörolog, sigorta hukukçusu ve makine mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir..."
3-) Alkollü araç sürücüsü, kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu ve 1.00 promilin üstünde alkollü ise; münhasırlık raporu (kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği) aranmadan hasar, kasko sigortası teminatı kapsamı dışında sayılacaktır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 07.06.2023 tarih ve 2023/4444 Esas, 2023/7607 Karar sayılı ilamı;
"..6847 Sayılı Kanun'un 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK.'nın 48/6. maddesinde; "Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca ... Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise "Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinde yer alan; Taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” düzenlemesi karşısında %100 kusurlu olup 1.00 promil ve üstü alkollü sürücülerin emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmaları nedeniyle meydana gelen zarar münhasırlık raporu aranmadan sigorta teminatı kapsamı dışında sayılacaktır. Kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda, trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zarar kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacaktır..."
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları'nda teminat dışında kalan zararların arasında A.5.5 bendi ile düzenlenen ve yazımızın esas konusu olan "Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" yönünden kasko sigortacısından tazminat alınıp alınamayacağını belirleyen kriter, kazanın sırf alkolün etkisiyle (münhasırın) meydana gelip gelmediğidir.
Genel şartların 5.5 bendinde ise alkollü araç kullanmakla ilgili böyle bir ibareye yer verilmemiş olup aracın belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması, zararın teminat dışında kalması için yeterli görülmüştür. Uygulamada da sigorta şirketlerince kazanın münhasırın alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği değerlendirilmeksizin yalnızca sürücünün alkollü olmasından bahisle zararın karşılanmasından kaçınılmaktadır.
Oysa ki Yargıtay yıllardan beri istikrarlı şekilde zararın teminat dışında kalması için kazanın, münhasırın alkolün etkisiyle gelmiş olması gerektiğini benimsemiştir. İstisna olarak sürücünün %100 kusurlu ve 1.00 promil ve üstü alkollü olması halinde zarar, münhasırlık raporu aranmadan sigorta teminatı kapsamı dışında sayılacaktır.


Adres
Barbaros Hayrettin Paşa Mh. 1995. Sk.
Akros İstanbul Residence Daire: 167
Esenyurt / İstanbul
İletişim
0536 645 67 95
veracitashukuk@gmail.com